Enerji

Bu sektörde ileri gelen isimlerdensiniz, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi alanına nasıl yöneldiniz?

90’lı yılların sonunda Avrupa’da özellikle rüzgar enerjisi yaygınlaşırken, ülkemizde henüz bu konuda mevzuat bile yokken, gelişen teknoloji ve konvansiyonel elektrik üretim tesislerinin çevresel etkileri göz önüne alındığında yenilenebilir enerji kaynaklarından olan rüzgar enerjisinin ülke ekonomisine kazandırılması gerektiği düşüncesiyle yola çıktık. Gelinen aşamada rüzgar enerjisi kurulu, en büyük güç miktarına sahip enerji şirketi olmakla birlikte, enerji üretiminin iklim değişikliğine olan katkısının azaltılması, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve enerji arz güvenliğinin sağlanması için yenilenebilir enerji santrallerine yatırım yapmaya devam etmekteyiz.

Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik sizin için ne ifade ediyor?

İnsanlık başlangıçta ısınma, daha sonra ise verimli üretim tesisleri kurmak ve bir yerden başka bir yere ulaşmak için enerjiye ihtiyaç duymuştur. Bu ihtiyaçları için öncelikle kolay ulaşabileceği enerji kaynakları olan odunu ve daha sonraları da kömürü kullanmıştır. Petrolün ve doğalgazın faydalı bir şekilde kullanılmaya başlanmasıyla daha önce erişilemeyen bir konfor ve verime ulaşılmış, bu da insanlığın refahının artmasını sağlamıştır. Ancak bunun sonucu olarak ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişikliği dünyayı tehdit etmeye başlamıştır. Yenilenebilir enerji tamda bu sorunların belirgin hale geldiği bir dönemde çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Yenilenebilir enerji santralleri, hem insanlığın ihtiyacı olan enerjiye ulaşmasını hem de bunu doğayla uyumlu olarak çevresine ve dünyaya zarar vermeden yapmaktadır.

Sadece yenilenebilir enerjiye yatırım yapan bir enerji şirketi olarak sürdürülebilirlik bize işimizde rehberlik eden en önemli kavramdır. Sürdürülebilirliğin temeli olan çevresel, sosyal ve ekonomik ilkelere uygun bir şekilde faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.

Rüzgar Enerji Santralleri (RES)

Santrallerin proje bölgelerindeki olumlu ve olumsuz ekolojik etkileri nelerdir?

Konvansiyonel enerji üretim santralleriyle kıyaslandığında rüzgar ve güneş enerji santrallerinin karbon salımı ve su tüketimi yoktur. Ayrıca herhangi bir atık üretmezler. Rüzgar enerji santrallerinin doğada bıraktığı ekolojik ayak izi diğer bütün santral tiplerine oranla oldukça düşüktür. Olumsuz ekolojik etki olmaması için, proje geliştirme sürecinin en başından itibaren yer seçiminden santrallerin doğayla uyumlu olarak çalışmasına kadar gerekli tüm değerlendirme ve incelemeler yapılmakta ve de santral yatırımları bu çalışmalara paralel olarak hayata geçirilmektedir.

Proje inşasında mevcut habitatlar için aldığınız önlemler nelerdir ya da bir önlem alındı mı?

Proje inşasından önce mevcut durum analizi yapılarak habitat değerlendirilmekte ve habitatın korunması için gerekli önlemler alınmaktadır. Düzenli olarak inşa öncesinde, inşa sırasında ve işletme aşamasında kuş ve yarasa izlemeleri yapılmaktadır. İzlemeler, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü kontrolünde akademik personeller tarafından yapılmaktadır. Sahada çalışan bütün personele, sahada çalışmaya başlamadan önce habitat ile ilgili eğitimler verilmekte, sahada habitata zarar verilmemesi için alınan önlemler ve çalışma sırasında dikkat etmeleri gereken konular anlatılmaktadır. Ulusal ve uluslararası standartlarda çevresel etki değerlendirme çalışmaları her bir santral bazında özel olarak yapılmakta ve alınması gereken aksiyonlar alınmaktadır.

Santrallerinizin yerleşim alanları kuşların göç yollarını içeriyor mu?

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün belirlediği Ana Kuş Göç yolları üzerinde santralimiz bulunmamaktadır. Santrallerimizin yer seçimleri kuş göç yolları dikkate alınarak yapılmıştır. Ayrıca yılda iki kez, ilkbahar ve sonbahar kuş göç dönemlerinde ornitolojik izlemeler yapılmaktadır.

Santraller inşa edildikten sonra çevrede oluşan değişimler nelerdir?

Öncelikle, daha önce ulaşımı zor olan bölgelere nitelikli taşıma araçlarının erişebilmesi için yollar iyileştirilerek erişim kolaylığı sağlanmaktadır ve yapılan bu yollar yılın 365 günü açık tutulmaktadır. Böylelikle bölgede yaşayan halk için ulaşım imkanları iyileştirilmektedir.

Türbinlerin yerleşim alanlarına olan etkisi nasıl gözlemlendi, etkileri neler?

Rüzgar türbinlerinin yerleştirileceği alanlar için proje ÇED ve ÇSED çalışmaları kapsamında gürültü analizi yapılmakta ve rüzgar türbinlerinin inşasından sonra sahada oluşacak olan ses etkisi incelenmektedir. Türbinlerden gelen sesin ulusal ve uluslararası standartların eşik değerlerinin altında olması sağlanmaktadır. Bu bağlamda, rüzgar türbini üreticisinden ses seviyeleri için garanti alınmaktadır.

Rüzgar türbinlerinin oluşturduğu elektromanyetik alan nasıl etkilere yol açtı?

Rüzgar türbinlerinin elektromanyetik etkisi yoktur. Ancak radar sistemlerinin görüş açılarına girmeleri durumunda bazı radar sistemlerinde hava aracı gibi görünebilmekte yada rüzgar türbininin arkasında kalan hava araçları radar tarafından görüntülenememektedir. Bu nedenle proje geliştirme aşamasında lisanslama öncesinde rüzgar türbinlerinin inşa edilmesi planlanan noktaların radar sistemlerini etkileyip etkilemediğini anlamak için teknik etkileşim analizi yapılmaktadır ve etkileşim olmadığının anlaşılması üzerine inşasına izin verilmektedir.

Güneş Enerji Santralleri (GES)

Güneş panellerinin verimi rüzgar türbinlerinden daha az, neden tercih ettiniz?

Hem rüzgar hem de güneş enerjisi elektrik enerjisine kolayca çevrilebilen enerji kaynaklarıdır. Her iki kaynağın da ekonomiye kazandırılması önemlidir. Rüzgarın elektrik enerjisi üretimi için yeterli seviyede olmadığı, tarıma uygun olmayan ve ormanlık olmayan araziler eğer güneşlenme süresi ve ışınım açısından verimli ise ilgili arazide elektrik enerjisi üretimi için doğru yöntem güneş enerji santralleri olacaktır. Her proje, bulunduğu koşullar ve ihtiyaçlar doğrultusunda değerlendirilmelidir.

Güneş santrallerinizin yer seçimlerinde göz önünde bulundurduğunuz en önemli hususlar nelerdir?

Güneş ışınlarından daha fazla faydalanmak adına güneşin geliş açısı, güneşlenme süresi, ışınım miktarı, arazi eğimi, gölgede kalma riskleri, ulaşılabilirlik, çevresel etkiler ve kısıtlar göz önünde bulundurularak yer seçimi yapılır.

Güneş panellerindeki ağır metaller çevreyi ve inşaat sürecini nasıl etkiliyor?

Yeni teknolojik gelişmelerle birlikte ağır metal kullanılmayan güneş panelleri geliştirilmiştir. Kullandığımız güneş panellerinde ağır metal kullanılmamaktadır.

Güneş panellerinden kaynaklanan tehlikeli atık sorununu nasıl gideriyorsunuz? Atıklar değerlendirilebiliyor mu?

Yeni teknolojilerle güneş panelleri ağır metal içermeyecek ve tehlikeli atık bırakmayacak şekilde üretilebilmektedir. Tesislerimizde kullandığımız paneller son teknoloji olup çevre ile uyumlu olarak seçilmektedir.

Güneş panellerinin ömürleri ne kadardır? Güneş panellerinden kaynaklı oluşacak atıklara ne gibi çözümler üretiyorsunuz?

Güneş panellerinin faydalı ömürleri 25 yıldır. Güneş panellerinde ekonomik olarak değerlendirilebilecek değerli metallerde bulunduğu için panellerin geri dönüşümü konusunda çalışan ciddi geri dönüşüm firmaları bulunmaktadır.

 Güneş Enerji Santrali mi Rüzgar Enerji Santrali mi? 

Her ikisi de ya da ikisinin bir arada olduğu hibrit projeler. Hepsi ülkemiz için, dünyamız için faydalı ve değerli.

Teknoloji

Teknolojik atıklar nasıl değerlendiriliyor? Sürdürülebilirlik ilkeniz bu alanda da geçerli mi?

Teknolojik atıkların tamamı geri dönüşüm tesislerinde tekrar ekonomiye kazandırılmakta ve doğaya zarar vermeyecek şekilde değerlendirilmektedir.

 Teknoloji, elektrik; elektrik ise karbon emisyonu demek. Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

Yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik, karbon salımı yapılmadan üretilen elektrik demektir. Bu minvalde bu dengeyi sadece kendimiz sağlamakla kalmıyoruz, ürettiğimiz elektrik enerjisini kullanan kişi ve kurumların da bu dengeye katkılarını sağlıyoruz.

 Ulaşılabilir ve sürdürülebilir elektrik enerjisi nedir?

Ulaşılabilir ve sürdürülebilir elektrik enerjisi, kişi ve kurumların faaliyetlerinde rekabetçi koşullarda dahi çevre dostu elektrik enerjisine ulaşabilmeleri demektir. Bunun sağlanması için elektrik enerjisi üretim teknolojilerinin fiyat-performans oranlarının karşılanabilir olması ve rüzgar ve güneş kaynaklarının yeterli seviyede olması gerekmektedir. Şirketimiz son teknolojileri kullanarak, iyi seçilmiş sahalarda rüzgar ve güneş enerjisini verimli kullanarak ulaşılabilir ve sürdürülebilir elektrik enerjisi üretmektedir.

By Dergi21